140journos’un YouTube’da yayımladığı Kedicik isimli belgesel, Türkiye’nin en organize silahlı suç örgütlerinden birinin 40 yıllık faaliyet süresi boyunca izlediği bazı yöntemleri gözler önüne serdi. Din kisvesi altında kadınların ve erkeklerin cinsel obje olarak kullanıldığı örgütün içerisinden gelen bazı isimler, belgeselde yaptıkları açıklamalarla “Böyle bir şey nasıl yıllarca gizlenebildi?” sorusunu akıllara getirdi, ancak bu soru büyük ölçüde yanıtsız kaldı.
Örgütün özellikle kadınları aralarına katmak için tasarladıkları yöntemler üzerinde duran belgesel sayesinde; A’dan Z’ye profesyonel figürasyonların, belki de yüzlerce kadını eş zamanlı olarak aylarca büyük bir tiyatronun içerisinde yaşattığı, onların duygularını nasıl sömürdüğünü net şekilde görüyoruz.
Kedicik belgeselini izlemediyseniz bu yöntemleri şöyle özetleyebiliriz:
AVM girişine birer sivil gibi konuşlanan örgüt üyeleri ki bu üyelere “avcı” deniyor, o sırada içeriye giren herhangi bir kadını kendilerine hedef olarak seçiyor, AVM içerisindeyken yaptığı her türlü eylemi takibe alıyorlar. Bu süre zarfında AVM içerisindeki “avcılar” telsizden aldıkları bilgilere göre hedefe gidiyor, doğal bir şekilde yaklaşıp iletişim kurarak cast ajansı, yapım şirketi çalışanı gibi davranıyorlar.
Görüştüğü kişilerin Adnan Oktar adına çalışan avcılar olduğundan bihaber kadın, eğer söylendiği gibi şirkete, yani verilen adrese giderse asıl tiyatro başlıyor. Herkesin örgüt üyesi olduğu bu sahte şirketin, sahte CEO’su da aslında “baş avcı” olarak biliniyor. Bir şekilde bu baş avcı ile yolları kesiştirilen kadınlar, aylar boyunca baş avcı ile arkadaşlık, dostluk, sevgililik ilişkisine giriyorlar. Bu süre zarfında hiçbir üye açık vermiyor. Üstelik bunu aynı anda belki de yüzlerce kadın için uyguluyorlar.
Süreç sonunda kadınların büyük bir kısmı dönen tiyatroyu görseler bile artık iş işten geçmiş oluyor. O vakte dek örgütün din kisvesi altında kabul ettiği seks ağının bir parçası haline geliyorlar. Bir noktada, hayati düzeydeki tehditlerle karşılaştıkları için bu cendereden çıkamıyorlar. Elbette örgütün AVM senaryosunu sosyal medya üzerinden de uyguladığı söylenebilir.
Elbette “avcıların” iletişim kurduğu tüm kadınlar Adnan Oktar Silahlı Suç Örgütü’nün bir parçası olmuyor, bazıları yol yakınken kurtulmayı başarıyor:
İşte bu kadınlar da 140journos’un Kedicik belgeseli sonrasında yaşadıklarını TikTok üzerinden anlatmaya başladılar. Örgütün kendilerine nasıl yaklaştığını, hatta bazen onları kandırmak için hangi yola başvurduklarını anlatıyor, belgeselin de ötesinde yöntemler olduğunu gözler önüne seriyorlar.