Benjamin Bennett adındaki bu adam, senelerdir düzenli olarak aynı tipte içerik yüklüyor. Yerde oturmuş bir vaziyette, 4 saati aşkın bir süre boyunca gülümseyerek kameraya bakıyor. Kulağa epey korkunç geliyor değil mi?
Hatta hatırlarsanız bu adam, bazılarımızın çocukluk travmasıydı ve “şeytanın oğlu” lakabıyla tanınıyordu. Haydi yıllardır süren bu gizemi birlikte çözelim.
Sadece saatlerce dümdüz oturan bu kişinin 400 bine yakın abonesi ve 30 milyondan fazla izlenmesi var.
2014’ten beri yüklenen videoları dikkatli incelerseniz bazılarının ilerleyen saatlerinde Benjamin ağlıyor, hatta bazen altına idrarını yapıyor ve hiçbir şey olmamış gibi tepkisizce oturmaya ve gülümsemeye devam ediyor.
2:47:00’dan itibaren altına yaptığını görebilirsiniz.
Üstelik bir videosunda evine hırsız bile girmeye çalıştı! Kapıyı açamayınca “Merhaba?” dedi ve gitti! Benjamin ise hareketsiz kalmaya devam etti. Tamam da neden?
2:36:38’den itibaren hırsızı görebilirsiniz.
“Performans sanatı” kavramını daha önce duymuş muydunuz?
Performans sanatını duymadıysanız bile özellikle Marina Abramović ve Ulay’ın performanslarından birine kesinlikle bir yerlerde denk gelmişsinizdir. Mesela bir performanslarında; Ulay, Çin Seddi’nin bir ucundan, Marina diğer ucundan birbirlerine yürümüşlerdi ve yolculukları bittiğinde ilişkileri de son bulmuştu.
Performans sanatını, “Metinden bağımsız bir şekilde, ‘o an’ var olan ve tekrarı olmayan.” olarak da tanımlayabiliriz. Hedef ise izleyicinin hafızasında kalıcılık sağlamaktır. Ee, Benjamin de hafızamızda epey kalıcılık sağlamış gibi duruyor değil mi?
Aslında Benjamin’in yaptığı “dayanıklılık sanatı” olarak geçiyor ama ona da bir tür performans diyebiliriz.
Benjamin’in kendi dayanıklılık sanatına verdiği isim ise “Oturmak ve Gülümsemek”. Bu performans, şimdiki zamanda kalmanın ‘aşırı’ bir versiyonunu ele alıyor. Şu ana dikkat ve modern yaşamın hızı ile yoğunluğundan rahatsızlık duyma gibi kavramları içeriyor.
Kendisi ise yaptığı bu performansı şu şekilde ele alıyor: “Performans sanatı ve ilişkisel estetikle ilgileniyorum. Aslında benim onu nasıl değerlendirdiğim o kadar da önemli değil, izleyicinin onu nasıl değerlendirdiği daha önemli. Kategorize etmeme gerek yok. Bunun kuralcı bir şey olduğunu düşünmüyorum, ben sadece gördüğün şeyim. Birisi izleyebilirse sanırım anlayabilir. Anlamadıklarını düşünseler bile, anlamama olarak algıladıkları şeyin aslında doğru anlayış olduğunu düşünüyorum.”
Peki neden gülümsüyor?
Benjamin’le yapılan röportajda neden gülümsediği sorulduğunda eğer gülümsemeseydi sadece bir meditasyon gibi görüneceğini ve böylece kimsenin izlemeyeceğini söylüyor. Ayrıca şu sözleri ekliyor: “Bence gülümsemek, dünyaya nasıl hitap etmek istediğimi daha iyi yansıtıyor.”
Evine hırsız girme teşebbüsünde bulunduğunda bile pozisyonunu bozmayıp gülümseye devam etmesinin sebebini ise: “Kalbim deli gibi atıyordu ama tepki vermemenin yapılacak en iyi şey olduğunu biliyordum. Bu şekilde ortaya harika bir video çıkacaktı.” şeklinde açıklıyor.
Benjamin’in gerçekten ilginç bir şey yaptığı kesin fakat onu artık daha iyi anlıyoruz.
Seneler önce “şeytanın oğlu” olarak üstünden ürkütücü hikâyeler anlatılan bu adamın aslında kendince bir sanat icra etmeye çalıştığı aklınızın ucundan geçer miydi? Üstelik artık siz de çocukluk travmalarınızla yüzleşmiş oldunuz. 🙂
Benjamin’e gelen bazı komikli yorumlar:
Kaynaklar: Benjamin Bennett, Vice Webtekno’yu Threads’de takip et, haberleri kaçırma